Sanırım 4 yil önceydi, Tavsancalıyı, akrabalarımı, arkadaşlarımı öylesine özlmiştimki, onlara ulamşak için   google  ara ma motoruna tavşançalı yazınca karşıma Tavsancalı web sayfası çıktı.O sayfada ilk yaptığım şey kasabanın evlerine bakmak oldu, resimlerde kasabanın cadelerini dolaştım. Okadar yeni evler yapılmıştıki, o tanıdığım, beynimin içindeki caddeleri, sokakları orda bulamadım, herşey beynimin içindeki, resimlerle ,cadelerle çatışıyordu. O evlere tekrar tekrar baktım.

Tavsancalının bukadar zenginleşmesi, güzeleşmesi bana müthiş bir keyif vermişti. Bazı eski resimleri orda görüncede yüzlerini unutuğum arkadaşlarımı, geride biraktigim benliğimletekrar karsılaştım. Yada daha dogrusu orda kendimi ariyordum. O an bir karar verdim, burda ismimi değiştirmeden yazılar yazarak, arkdaşlarımla yakınlarımla  duygusal bir bağ kuracaktım, kimi bu duygusal buluşmayı çok takdir etti, kimi korkup kaçtın , kalsaydın basarili bir burokrat olurdun, kimisi hoşgeldin vs kimiside beni tanımadı bile.

Ama bütün yorumlar çok olumluydu,   eleştiriler bile olumlu ve sevyeliydi. Bekledigimden çok daha iyi bir ilgi gördüm, bunu beklemiyordum. Senelerdir unuttuğum arkadaslarım yorumlarını, gönderdiler. çok mutlu oldum.

Bu duygulari hep Tavsancali net yani Eyup sayesinde yaşadım . Köyumü arkadaşlarımı, kardeşlerimi özledigimde, penceremin perdesini aralar gibi hala tavşancali netten köyumü izlerim. 

Tavsancalı nette girdiğim ilk zamanlar Ölu haberlerini almaktan korkardım ,çünkü ölüm korkuçtur sonralari alıştım, ölum hayatin bir parcasiydi.  Doğuda ise ölu ,ölumden sonra bile hayatin degerli birer parcasiydilar ve toplumsal rolleri hala geçerliydi.  Sonralari Eyup" Memet abi yazar köşesinde yazı yazmak istermisin diye sorunca memnuyetle kabul ettim,ama yazar kelimesini yadırgadim sonra alıştım, çünkü yazar demek benim ulaşamıyacagım bir anlamla yüklüydü. Sonra ben yazar kelimesini yazi yazan şekilde algilayinca yazar kelimesine alistim. Birde neden olmasin yazar kelimesi bana keyif veriyordu, mutluluk küçük seylerin toplami ve önemsediğimiz insanların bizi takdir etmesi değilmidir aslinda.

Bazı yazılarımın içine azda olsa psikoterapiyi özeliklede, uzmanlık dalım olan kognitiv terapiyi yerlestirdim.  Birde post modernizmin, zaman zaman insanlari nekadar hasta ettiğinin mesajini vermeye calıştım. Batı post modernizm altında kültürell değerlerini abartırken aslında doğu kultuturunu aşagılıyordu. Bahcenin ustasinda özelikle bunu vurgulamaya calistim. Modern olan hersey mukemmel degildir diye, modernizm, mukemiyetcilik, mulkiyetcilik , ölumune birbiriyle kiyaslanma insanlari hasta etmekte  , yanliz birakmakta.

Tavsançalı net ayni zamanda benim için öbur düşünürlerlede bir buluşma platformu olmuştu.  Orda bazen kimsesiz, silik   bir gurbetci, bazen sessizligin efendisi, bazan bahcenin ustasi, ama  butun yazilarimda duygularımı  sizlerle paylaşmaya caliştım.

Tessekurler Eyupcan karakterli, mutavazi kisilikli durusun icin.

Bu yazim Tavsancali nette bir veda yazisi degil, burda bazan yazmaya devam edecegim .  

Hoscakalin

 
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Misafir Avatar
Mesut kara 12 yıl önce

Degerli dostum memo yazilarini hep severek okudum, tavsancali nete girdigimde acaba memo yeni bir yazi yazmismi diye bakardim. Cünkü seni gecmisini biliyordum gelecegindede gecmisini unutmadigin icin ve bu kültüre yazilarinda bilimsel bir bicimde sahiplendigin icin, önceden oldugu gibi simdide sevip takdir ettigim bir insansin. En icten dilek ve sevgilerimle... Kendine iyi bak.