Çayın Öte Yüzü

 ( Ötekiyi Anlamak )

Salonda oturan seyircilerden gelen uğultu kırmızı perdenin acılmasıyla aniden kesildi; ara verilmeden önceki yerden aynen devam etti;


Haluk kendisine verilen rol gere
ği karşıdaki ki
şinin(Remzi) sorusuna "evet"
demek durumundayd
ı; bu "evet" cevabıni ise Remzi her sordu
ğunda yüksek sesle söylemek zorundaydi(Senaryo Gereği), oysa icinden koskocaman bir "HAYIR" geciyordu, karakteriyle çelisen bir cevap vermek durumundaydı, sonuçta bu bir oyun ve oyundaki rolünün gere
ğiydi, Remzi dördüncü kez sorduğunda dayanamadı ve "yeter artık benim cevabım: "Hayır" dedikten sonra sahneyi terk etti, salondaki uğultu tekrar basladi, oyundaki herkes hemen perde arkasına gitti, senarist ellerini havaya  kaldırıp : "ne yaptın sen ya, kimsin sen, bütün emeğimiz boşa gitti, yazıklar olsun, DEFOL!" dedi.

 

Haluk terk etti salonu, dişarda yağmur hafif şekilde çiseliyordu, taksi tutacak parası yoktu, hızlı adimlarla yurumeye başladı ve düşünceye daldı, hayat rolu ile tiyatroda verilen rolü karıştırdığıni düşündü;  "Ahh! ne büyük hata yaptım"  dedi içinden, oyunun sonunda kazanabileceği parayı düşünmeden edemedi, salon oldukça doluydu iyi iş çıkardı aslinda, yurumeye devam ederken yoldan gecen at arabası yoldaki su birikintisinden geçerken Halukun yuzune su fışkırdı üstü   başı su içinde kalan Haluk ellerini havaya kaldırıp "yazıklar olsun, DEFOL!" dedi, At arabasini duşunurken hayata at gözluğuyle bakmanın, at arabasının gecişi sırasında uzerine dökulen su gibi netice verdiğini anladı.

 

(At gözlüğü özel olarak yapılmıştır, gözlük takılınca at etrafını asla görememekte, sadece ön cephesini görmekte oldugundan düz bir şekilde ilerlemektedir).

At gözlüğüyle bakan insanlar asla "ÖTEKi" yi göremezler.

 

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×