Müslümanlar Allah’ın sevgisini kazanabilmek için yaptıkları her işte O’nun rızasını gözetmelidirler. Ve Müslümanlar işleri ne kadar çok olursa olsun, Allah’ın rızasını kazanmak için muhakkak çabalamalıdırlar.

Örneğin insanın yolda yürürken dahi tefekkür edip, Allah’ın rızasını kazanabileceği çok konusu vardır. Etrafımızda gördüğümüz her detay Rabbimiz’in kontrolündedir ve bir amacı vardır. Örneğin dünyamızı çevreleyen, bize hayat veren gaz oksijeni yapısında bulunduran atmosfer tabakası çok özel bir nimettir. Ayrıca atmosfer tabakası koruyucu özelliği ile uzun uzun tefekkür edilmesi gereken bir iman hakikatidir.

"Gökyüzünü korunmuş bir tavan kıldık..." (Enbiya Suresi, 32)

Yine çevremizi gözlemlediğimizde, yer tabakasının da çok önemli bir iman hakikati olduğunu görürüz. Günlük hayatımızda rahatça üzerinde yürüdüğümüz yer katmanın hemen altında binlerce dereceye varan magma tabakası vardır. Üstelik bu magma tabakasının ilk kısmı yer kabuğuna çok yakındır. Bu gerçekler üzerinde sürekli düşünen insan, Allah’ın gücünü, ilmini, insanlar üzerindeki rahmetini hakkıyla takdir edebilir.

İnsan çevresine sürekli bu gözle baktığında sayılamayacak kadar çok nimetin olduğunu fark edecektir. Gökyüzünde mükemmel bir sistemle uçan kuşlar, yolda yürüyen sevimli bir kedi yavrusu, marketlerdeki çeşit çeşit, renk renk meyveler, bir fırından gelen taze ekmek kokusu ve daha nicesi Allah’ın merhametinin, ilminin ve güzelliğinin tecellilerindendir.   

Sizin yaratılışınızda ve türetip-yaydığı canlılarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardır. (Casiye Suresi, 4)

Tüm bu nimetleri gözlemleyebilen ve üzerinde derin tefekkür eden bir insan, alçakgönüllü olur. Çünkü tüm bunların yaratıcısının Allah olduğunu ve O’nun ilmi yanında ne kadar küçük bir akla sahip olduğunu fark eder, acizliğini ve muhtaçlığını iyi idrak eder.

Tam tersi Allah’ın zikrinden uzak olan insanlar ise, tüm yaratılmışların kendi kendilerine var olduklarını düşünür ve yine kendi kendilerine yaşamlarına devam ettiklerini zannederler. Buna bağlı olarak da, kendilerinin de Allah’ın ilminden uzak hareket ettiklerini sanırlar. Bu da, bu insanlarda büyüklenmeyi doğurur. İşte bu büyüklük gururları da onların her hallerine yansır.

Yeryüzünde böbürlenerek yürüme; çünkü sen ne yeri yarabilirsin, ne dağlara boyca ulaşabilirsin. (İsra Suresi, 37)

İnsan aciz olarak yaratılmıştır. Bu acizliğini gösteren bir konu da uzun süre yürüdüğünde hemen yorulmasıdır. Rabbimiz merhametinin bir tecellisi olarak kullarına lütufta bulunmuş ve ulaşım araçlarını yaratmıştır. Rabbimiz bu ulaşım araçlarının yapılabilmesi için vesileler olarak bazı elementleri, ateşi, fabrikaları, bu fabrikalarda çalışan işçileri ve mühendisleri var etmiştir. İnsanın yapması gereken tek şey ise, Allah’a verdiği bu nimetlerden ötürü şükretmek, sürekli O’nu anmak ve nimetlerini hatırda tutmaktır. (Nahl Suresi, 7-8)

Sadece birkaçına değindiğim bu nimetleri Rabbimiz her insan için ayrı ayrı yaratmaktadır. İşte tüm bu nimetlerin farkına vararak yaşamaya çalışmak, kişiye Allah’a yakınlık, sevgi ve şuur açıklığı kazandırır. İnsan tefekkür ile gelişir, olgunlaşır ve kişilikli bir hal kazanır.

Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Misafir Avatar
AHSENEL KELAM 11 yıl önce

DEVE KUŞU MİSALİ BAŞIMIZI SOKTUĞUMUZ GAFLET KARANLIĞINDAN BAŞIMIZI ÇIKARMAMIZA, BU DÜNYADA BAŞI BOŞ OLMADIĞIMIZA, NECİ OLUP, NEREDEN GELİP, NEREYE GİTTİĞİMİZİ DÜŞÜNMEMİZE, EĞER GÖREBİLİRSEK KAİNATTAKİ HER ŞEYİN RABBİMİZİ BİZE GÖSTERDİĞİNE VESİLE OLAN BU GÜZEL YAZILARIN DEVAMİ DİLEĞİYLE ALLAH RAZI OLSUN.