Bir kahvenin kırk yıl hatıra varsa, çayını, kahvesini içtiğim, kahvaltı sofrasında bulunduğum, elinden çorba içip, etliekmek yediğim sayın Abdullah Ağralı’nın bende yüzyıllar sürecek hatırı vardır.

Bu anlamda bu yazı bir kadirşinaslık ve hatırşinaslıktan öte birsey değildir.

Vefa bir cefaysa, biz o cefanın sefasını sürdürüyoruz ancak.

Öncelikle milletvekilliği adaylığının hayırlı olmasını dilerim.

Rabbim utandırmasın ve utandıracak işler yaptırmasın.

Sevgili Abdullah bilirsinki güç insanı olduğu gibi bırakmaz, ya düzeltilmeyecek şekilde bozar yada hiç bozulmayacak şekilde çelikten halatlarla sağlamlaştırır. Umarım sen ikinci gruba ait olanlardan olursun?

Hatırla ki Eski Said “Şeytandan ve siyasetten Allah’a sığınırım” demişti. O ilim deryasının, o paha biçilmez dehanın, o ufku ufuklar ötesine uzananın, o olaylara perdesiz bakanın, o son asrın son müçtehidinin arkasına bakmadan kaçtığı yere sen ateşe koşan kelebekler gibi belkide uçarak gitme isteğindesin.

Neden?

Mademki ayakları kaydıran makamlara talipsin, bizden sana ancak zamanı geçmiş ve tarihin tozlu raflarına kaldırılmış nasihatler vardır eğer kabul edersen.

Mecliste her türlü haksızlığa karşı amansız ol. Partinden ve genel başkanından gelse bile.

Sadece elini kaldıran ve indiren olma, onlardan çok var gördüğün gibi.

Mazlumlara karşı şefkatli ol. Merhamete gelmeyen yürek sinede ancak yüktür bilesin.

Aslını, neslini, kürtlüğünü, kürtçeni, ata toprağını unutma.

Yırtık pantolonunla, tek kelime türkçe bilmeden tozlu yollarında koştuğun buraları hatırla. Hatırla ki eğer seçilirsen mecliste yemin ederken, pürüzsüz türkçene, doktorluk diplomana bakıp çok sükreden bir kul ve vekil olasın.

Milletvekili olmak sana birşey katmaz, asra ve onun tüm aldatmacalarına yemin olsun ki hatta belki de çok şey götürür.

Bir milletin vekili olmak yani vekaleti yüklenmek zordur.

“Fıratın kıyısında bir kurt bir kuzuyu kapsa Allah bunu Ömer’den sorar” demektir vekil olmak insanlara. Sen Ömer’e rağmen talipsin.

Neden?

Nüfusu iki milyonu geçkin bir ilin insanlarına vekil olma isteğindesin, kaba bir hesapla 150 bin insanın vekili olma iddiasındasın.

Bu kadar insanın hakkını hakkıyla savunabilir misin?

Çok çalış.

Çok çalış ki milletvekilliği maaşını ailene, çocuklarına yedirirken, karınlarına ateş doldurmuş olmayasın.

Çoğumuz laftan anlamaz adamlarız, sen bize katlanabilir misin?

Hangi evde çocuklara çorba niyetine taş pişirilmektedir bilebilir misin?

Sırtında erzak taşıyabilir misin muhtaç olan insanlarına hem de çarşının içinden geçerek?

Zamanın ruhunu anla.

Günü geldiğinde Tahrir Meydanı’nın içinde ol dışında değil.

Müslümanların yetimleri, yüzyılın mazlumları kürtlerin, Selahaddin-i Eyyubi’nin, Exmede Xani’nin, Sex Said’in, Saidi Kurdi’nin, Ape Musa’nın ve mezarsız kuşlara kurtlara yem edilmiş şehidlerin torunlarına sahip çık. Sahip çık ki nice milletleri helak etmiş bu günahlara ortak olmayasın.

Arada bir mecliste ki odanda şöyle bir kürtçe şarkı çaldır ki gelen geçenler anlasın buranın hangi aslanın yattığı yer olduğunu.

Bence bakan olmadıktan sonra bir dönemden fazla milletvekilliği yapma. Çünkü doktorluk elini kaldırıp indirmekten daha onurlu bir meslektir.

Hz. Ebubekir gibi şükret, çünkü yarın yanlış yaparsan elimizde seni düzeltecek kılıç olmasada daha keskin olan bu internet sitesi var. Yanlışlarını yüzüne vurmaktan seni seviyor olsakta bir an bile tereddüt etmiyeceğimizden emin olabilirsin.

Tavşançalıda sana çıkmamış her bir oyu vefasızlığımızın, sana çıkmış her bir oyu kendi insanımıza olan vefamızın bir kanıtı olarak kabul et.

Tavşançalıda sana YÜZDEYÜZ oy çıkmazsa bu bizim alnımıza kazınacak ayıbımız olsun.

Ancak tüm oylar sana çıkarsa ve senden yana TEK BİR ŞİKAYET bu sitede yayınlanırsa oda senin alnına ölünceye dek kazınacak ayıbın olsun.

Rabbim yolunu açık, zihnini keskin, umudunu daim eylesin.

Allah yar ve yardımcın olsun.

Selam ve dua ile.

Brusk Baran

E-mail: [email protected]