Baharin gelisiyle beraber, hemen hemen hergun, bazen de gunde birkac defa yagmur yagiyordu. Fil; sirtinda adeta sac kiran gibi olusan yarasinin acisini dindirmeye calisirken, yagan yagmur damlalarinin her defasinda sirtindaki yaraya dokunmasina dayanamaz hale gelmis, yagmurdan kacmak icin agaclarin altina saklanmaya calissa da bir turlu  yagmurun yarasiyla olan temasini engelleyemiyordu , yagmur damlalariyla yarisircasina gözlerinden damlalar akiyordu.Fil; her yagmur yagisinda "bundan buyuk aci yok diyordu" icinden, yagmurun yagmamasini diliyordu, yaraya tuz basmak deyimine, hemen hemen hergun bazen de gunde bir kac defa sahit oluyordu. Nadiren parlayan gunes isinlarinin etkisi tam yarasindaki islakligi kurutacakken, tekrar yagmur yagmaya ve gözlerinden yaslar akmaya basliyordu. Yine yagmurlu bir gunde, kis icin hazirlik yapma planlari kuran karinca, yagmurdan korunmak icin yer ararken kendini filin karin bölgesinde buldu, bu tam bir semsiyeydi karinca icin, burayi bulmanin mutlulugunu yasarken, filin gözlerinden yaslar aktigini gördu, bu yaslarin nedenini ögrenmeye calisirken, filin yaranin acisiyla ilgili olarak iniltilerini hissetti ve bunun nedenini anlamaya calisti, filin sirtina cikinca da durumu anladi, hemen ordaki agactan iri bir yaprak söktu ve yaranin uzerine koydu,bu bir semsiyeydi fil icin, fil; yarasina merhem surulmus gibi bir ferahlik hissetti, yagmur yagiyor ama yaraya temas etmiyordu, bundan guzel bir an yoktu fil icin, gözlerindeki yaslar kesildi aniden, dönup karincaya tesekkur edercesine bakti, artik ayrilmaz bir arkadaslik baslamisti, her yagmur yagdiginda karinca yapragi yaranin uzerine koyuyor ve filin karin bölgesine gecip yagmurun dinmesini bekliyordu. Gunler sonra yara kurudu ve kapandi, yaprak koymaya gerek kalmaz hale gelmisti, ama yine de karinca her yagmur yagdiginda yapragi ayni yere koyuyordu ve her defasinda fil bir kac mutluluk gözyasi akitiyordu sadece. Baharin sonu gelmis, iyice isinan havanin etkisiyle karincayi kis hazirligi yapma telasi sarmisti, filin gövdesinden asagiya dogru bakarken bir tahil parcasi gördu, gövdeden hizlica asagiya indi, tahil parcasini aldi, parcayi nereye koyacagini dusunurken, bir gök gurultusu duydu, yagmur yagacagini dusunen fil telas yapip, karincanin asagida olacagini dusunemeyerek aniden hareket etti, ve o buyuk gövdesinin agirligiyla; karincaya basti, karincanin ezildigini hissedercesine yarasinin bulundugu yerde bir sizi hissetti, ayagini kaldirdi, karinca ayaginin altina yapismisti, ayagini silkeledi, karinca ezilmis halde yere dustu ve karinca ölmustu, yagmur yagmaya basladi, yagmurdan kacmaya calisan filin sirti ordaki agaclardan birinin dalina surtununce kapanan yara yeri tekrar acildi ve kanamaya basladi, filin gözlerinden yaslar, yagan yagmurla yarisircasina akmaya basladi, fil; karincayi ve yapragi dusundu, agladi.
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×