Omaro ve Çevresi:
31 NUMARALI REKLAM ALANI
Avukat Dr. Nebi Kaya Miras Hakkında Bilgiler Verdi.
Almanya’da göçün 50 yili geride kalirken, 1. kusaktan ölenlerin sayisi hizla artiyor ancak buölümler,
iki ülkeyi yakindan ilgilendiren miras meselesi önümüzdeki dönemde hukukçulari ve miras sahiplerini
yakindan mesgul edecege benziyor.

Konuya iliskin sorularimizi yanitlayan Frankfurtlu uzman avukat Dr. Nebi Kaya, her iki ülkedeki miras
hukuklarinin birçok açidan örtüsüyor olmasina ragmen, yine de bir dizi sorunlarin yasa baglaminda
çözüm bulmasi gerektigine isaret ediyor.

Almanya’da yasayan bir kisinin ölmesi durumunda, ilk yapilmasi gereken seyin, bu kisi için hangi
ülke hukukunun uygulanmasi gerektiginin arastirilmasi oldugunu belirten Dr.Nebi Kaya,öncelikle ölen 
kisinin milli hukukunun uygulandigini söylüyor. Dr. Kaya ayrica, mirasçilarin farkli vatandasliklara
sahip olmasinin bu konuda belirleyici olmadiginin altini çiziyor ve: 
“Ölen bir TC vatandasi ise, mirasçilari hangi ülke vatandasi olursa olsun, Türk hukukuna göre hakkini aramak
zorundadir.”diyor.

Nebi Kaya: “Bir Alman diyelim Alanya’da yasiyor ve orada öldü. Ona uygulanacak miras hukuku
Alman yasalaridir. Miras paylasimi da Türkiye’de ona göre yapilir.” görüsünü dile getiriyor.
Miras Hakki Dr. Kaya, mirasin her iki ülke hukukunda da, yasal siralamaya göre paylastirilmak zorunda
olduguna da isaret ediyor ve özetle sunlari söylüyor:

“...Iki hukukta da derece sistemi vardir. 1. derece mirasçilar: çocuklar veya onlar ölmüslerse
torunlar ve sag kalan estir. Eger çocuk veya torunlar yoksa ölen kisinin anne-babasi 2. dereceden
ve sag kalan es mirasi kanunda düzenlenen paylar oraninda bölüsür. Anne ve baba sag degilse
ve onlarin çocuklari (yani ölenin kardesleri) yoksa, yine esle birlikte büyük anne ve büyük baba ve
onlarin hayatta olmamasi halinde onlarin çocuklari (yani ölenin amca/teyzesi) 3. derece mirasçi
olarak tespit edilirler. Eger ölenkisinin hiçbir kimsesi hayatta degilse devlet 4. derece mirasçi olarak
miras hakki kazanir. Yasal mirasçinin yaninda, bir de miras 
birakan vasiyetname yoluyla mirasçi tayin edebilir. Bunlara atanmis mirasçi denilmektedir...”

Veraset Ilaminin Önemi

Dr. Kaya, miras hukukunda “Veraset Ilami”nin önemine de deginerek, mirasçinin mirasa sahip olabilmesi 
için bir veraset ilamini (mirasçilik belgesi –Erbschein) mahkemeden almasi gerektigini hatirlatiyor. Dr.
Kaya’ya göre, miras birakan kisi Türk vatandasi ise, Türk mahkemesine basvurma zorunlulugu var.


avukat Dr. Nebi Kaya

Eger ölen kisiçifte vatandas ise, duruma göre Almanya’da veya Türkiye’de mirasçilik belgesinin düzenlenmesi mümkün görünüyor. Dr. Nebi Kaya daha sonra sunlari söylüyor:
“...Bu noktada önemli bir husus var: Alman Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasinda imzalanan
28.05.1929 tarihli Konsolosluk Anlasmasi`nda miras islemleri de düzenlenmektedir. Bu anlasmaya
göre su hususlar geçerlidir: Bir Türk vatandasi öldügü zaman ve Almanya’daki mirasinin sadece tasinir 
mallardan (örnegin banka hesaplari, mobilya, araba ) olusmasi halinde, mirasçilik hakkinin kanitlanmasi 
için bir Türk Mahkemesi tarafindan verilen mirasçilik belgesi Türkiye veya Almanya’da ölen
Alman, Almanya’da miras olarak tasinir veya tasinmaz mal ( Örnek araba, para veya ev ) biraktigi
takdirde, mirasçilarin Almanya’daki mirasçilik haklarini kanitlamak üzere Almanya’da
düzenlenecek bir Veraset Ilamini temin etmeleri gerekmektedir. Mirasçilarin Türkiye’de oturmalari
halinde, veraset ilami verilmesine iliskin basvurunun oturduklari yer için yetkili bulunan Almanya’nin
Yurtdisi Temsilciligi’ne (Almanya Büyükelçiligi veya Baskonsolosluklari) yapilmasi gerekmektedir. Mirasçinin
ikametgahinin Almanya’da olmasi halinde dogrudan ölenin son oturdugu yerdeki sulh hukuk mahkemesine basvurarak veraset ilami çikartilmasi talebinde bulunabilir...”

Frankfurtlu Türk uzman avukat Nebi Kaya, Alman vatandasinin Türkiye’de sahip oldugu servetin de,
mirasçilar arasinda dagitilmasi için bir dizi yasal islemin gerekli oldugunun altini çiziyor ve sunlari dile getiriyor:
“...Bir Alman vatandasi Türkiye’de veya Almanya’da öldügü ve Türkiye’de miras olarak tasinmaz mal
biraktigi takdirde, mirasçilarin Türkiye’deki mirasçilik hakkini kanitlamak üzere Türkiye’de düzenlenmis olan bir veraset ilamini temin etmeleri gerekmektedir. Bunun için mirasçilardan en az bir kisinin
Türkiye’deki herhangi bir sulh hukuk mahkemesine basvurmasi ve veraset ilami çikartilmasi talebinde bulunmasi yeterlidir.
Bir Alman vatandasi Türkiye’de veya Almanya’da öldügü ve Türkiye’de miras olarak tasinir mal (örnegin para veya araba) biraktigi takdirde, mirasçinin Türkiye’de mirasçilik hakkini kanitlamasi için Almanya’da düzenlenmis olan bir veraset ilami yeterlidir...”

Avukat Nebi Kaya, mirasin reddi, vasiyetname ve miraz sözlesmesi ve mirasin paylasimi gibi uygulamalara da deginiyor ve özetle su bilgileri veriyor:
Mirasin Reddi

“...Mirasçi vefat edenin sadece malvarligini degil borçlarini da kabul etmis olur. Vefat edenin borçlu olmasi halinde, mirasçi, mirasi reddederek bu borçlardan kurtulabilir. Mirasin reddi ile, miras, siradaki diger mirasçilara geçer. Bu kisilerin de mirasi kabul etmemeleri durumunda, onlar da kendi adina mirasi reddetmeleri ile, miras, siradaki diger mirasçilara geçer. Bu kisilerin de mirasi kabul etmemeleri durumunda, onlar da kendi adina mirasi reddetmeleri gerekecektir. Mirasin reddinin geçerli olabilmesi için, Türk hukukuna göre, ölümün ögrenildigi tarihten itibaren 3 ay içinde, Alman hukukuna görre ise alti haftalik bir süre dahilinde mahkemeye basvurulmasi gerekmektedir. Bu sebeple, örnegin ölen kisinin borçlari malvarligindan fazla ise, mirasçilarin mirasi red islemlerini biran önce baslatmalarina yarar vardir...”
Vasiyetname ve Miras
“...Miras birakan eger mirasçilar arasinda kavga çikmasini istemiyorsa, daha hayatta iken onlarla miras sözlesmesi yapabilir.
Bu sözlesmenin noterde yapilmasi gerekiyor. Bir diger yol, vasiyetname düzenleyerek kanuni mirasçilar veya bu mirasçilarin yaninda örnegin sevdigi bir kisiyi veya vakfi mirasçi olarak atayabilir. Eger mirasçilarin
mahfuz hisselerine (sakli paylar = Pflichtteilanspruch) bir aykirilik
varsa, mirasçilarin dava açma imkanlari var. Vasiyetname noter tarafindan düzenleme biçiminde (resmi) veya miras birakanin el yazisiyla hazirlanabilir. Ancak, el yazisi ile düzenlenecek vasiyetname degisik açilardan risklidir, bu sebeple resmi vasiyetname tavsiye edilmelidir. Vasiyetname yoluyla ölen kisi kendi adina bir vakif da kurabilir. Varlikli vatandaslar isimlerinin yasamasini istiyorlarsa kendi adlarina vakif kurabilirler ve kanuni mirasçilar arasinda bir takim mallari adil bir sekilde paylastirabilirler. Kimsesiz, çoluk çocugu olmayan kisiler, vefatlarindan sonra huzur içinde uyumak istiyorlarsa mutlaka noterden bir vasiyetname yapmali ve mallarini kendi istek ve iradelerine göre sevdikleri kisi veya kurumlara birakmalilar.
Yoksa, ölümden sonra bazi sahislar babalik davasi açabilir ve hak iddiasinda bulunarak miras islemlerini sürüncemede birakacak taktiklere basvurabilirler...”

Miras Paylasimi
“...Mirasçilar arasinda bir uzlasma saglanarak mirasin paylasilmasi (miras taksimi) en ideal çözümdür.
Tapuda paylasimin ve tescilin saglanabilmesi için noter tasdikli bir miras taksim sözlesmesinin mirasçilar tarafindan imzalanmasi zorunludur. Eger uzlasma lmazsa, miras konusu mallar üzerinde bütün mirasçilarin mülkiyeti sözkonusu oldugu için, miras ortakliginin giderilmesi davasinin açilmasi gerekir. Bu dava hem çok uzun sürmekte hem de masrafli olmaktadir. Mirasçilarin kayba ugramamasi için paylasimla ilgili bir anlasmanin saglanmasinda büyük yarar vardir...”
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Hasip Kaplan Tavsancalida Halka Seslendi
BDP milletvekilinin Tavsancali ve çevresi ile buluşması ve halka seslenişi ...

Haberi Oku