Sağlık:
31 NUMARALI REKLAM ALANI
Kolesterol ilaçlarını ne yapalım

Fatih Altaylı'nın hazırlayıp sunduğu Teke Tek programına dünyaca tanınmış kalp ve damar hastalıkları uzmanı, Cleveland Clinic Kardiyoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Tuzcu konuk oldu. Tuzcu, son dönemde tartışma konusu olan kolesterol ilaçlarının kullanılıp kullanılmamasıyla ilgili merak edilen soruları cevapladı. Tuzcu, kalp hastalığı teşhisi konulan ve kalp krizi geçirmiş kişilerin kolesterol ilaçlarını mutlaka kullanması gerektiğini, risk taşıdığı düşünülen kişiler için ilaç kullanımının son çare olarak tercih edilmesi gerektiğini söyledi.

"GENÇ DOKTOR ADAYLARI UZMANLIK ALANLARINA ODAKLANMALI"
Diyarbakır SSK Hastanesi'nden Cleveland ve Boston'a giden yolculuğunu özetleyen Prof. Tuzcu, kendisinin kesinlikle istisna olmadığını, Türkiye'de fevkalade iyi insanların yetiştiğini belirterek, kendisine kapıları aralayan, fırsat yaratan hocalarına teşekkür etti. Yurtdışında tek kıstasın başarı olduğunu belirten Prof. Tuzcu, genç doktor adaylarına uzmanlık alanlarına odaklanmalarını tavsiye etti.

"PARÇA BAŞI, TIP KALİTESİ VE DEVLET BÜTÇESİ AÇISINDAN SAKINCALARI OLAN BİR SİSTEM"
Türkiye'de tartışılan Tam Gün Yasası ve Performans Değerlendirme Sistemi'yle ilgili fikirlerini de paylaşan Prof. Tuzcu, "Parça başı" sisteminin ABD'de sağlık sisteminde yıllardan beri var olan temel kavramlardan biri olduğunu belirtti. Tuzcu, "Ancak ABD'de, bu işe bir çare bulunmazsa ekonomisinin iflas edeceği söyleniyor. Oralardan bizim de almamız gereken dersler var. Obama'nın en önemli başarısı olarak gösterilen sağlık reformunun öngördüğü en önemli şey, parça başını değiştirmeye çalışmasıdır. Çünkü o sistemde gerektiğinden daha fazla tahlil yapılıyor, film çekiliyor, ilaç yazılıyor. Tıp kalitesi ve devlet bütçesi açısından sakıncaları olan bir sistem" dedi.

"KALP DAMAR RAHATSIZLIKLARI KADER DEĞİL"
Türkiye'nin özellikle Avrupa'da kalp damar hastalıkları konusunda en önde gelen ülkeler arasında olduğunu ifade eden Tuzcu, kalp hastalıklarında genetik faktörlerin çok etkili olmadığını belirterek, "Kalp damar rahatsızlıkları kader değil" diye konuştu. Tuzcu, hareketliliğin azaldığı, şekerli-unlu besinlerin arttığı, sigara, hava kirliliği ve stresin yer aldığı yaşam tarzlarının kalp damar rahatsızlıklarında en önemli etken olduğunu söyledi.

"AKDENİZ TARZI BESLENMEK EN İDEAL BESLENME TARZI OLARAK GÖRÜLÜYOR"
Vücut kitle endeksi 25'in üstünde olanların fazla kilolu olduğunu, 35'in üstünde olanlara ise "Şişman" dediklerini belirten Tuzcu, özellikle iç organ çevresindeki, bel bölgesindeki yağların kalp hastalıklarında risk oluşturduklarını söyledi. Hastalarına şeker ve tuz kullanımıyla ilgili "Hiç" değil, "Çok kullanmayın" tavsiyesinde bulunduğu belirten Tuzcu, "Kalp damar sağlığı sorunu toplumsal bir sorun. Bir toplumun yeme içme kültürü o toplumun kalp damar hastalıklarıyla ilgili riskini belirliyor. Bu bilimsel çalışmalarla kanıtlanmış bir veri. Sebze-meyvenin, deniz ürünlerinin, baklagillerin, zeytinyağının, ön planda olduğu Akdeniz tarzı beslenmek en ideal beslenme tarzı olarak görülüyor" diye konuştu.

"KOLESTEROL İLAÇLARININ YARARI, POTANSİYEL ZARARLARINDAN KAT KAT DAHA FAZLA"
Kolesterol düşürücü "Statin" türü ilaçların ilk ortaya çıkışının 1987 yılı olduğunu söyleyen Tuzcu şunları söyledi: "Yerinde kullanıldığında yararı, potansiyel zararlarından kat kat daha fazla. Yarardan fazla zararı olduğunu gösteren şimdiye kadar hiçbir araştırma yok. Her ilacın yan etkisi var ama yan etkileri yararına göre çok daha az sayıda. ABD Gıda İlaç Dairesi (FTA), bu ilaçlarla ilgili olarak 3-5 sene kullanımı halinde binde 2 oranında şeker hastalığı yapabileceğini söylüyor. Ancak aynı sürede 2-3 kere kalp krizi geçiren bin kişiden 100 kişinin de hayatını kurtardığını da bilmemiz gerekiyor".

"RİSK DEĞERLENDİRMESİ YAPTIKTAN SONRA İLAÇ VERİLMELİ"
Tuzcu, "Hangi hastaya verilmesi gerektiği konusuna gelirsek... Öncelikle 'Bu ilacı vermediğiniz zaman risk nedir?' sorusuna cevap vermeniz lazım. Sadece kolesterol rakamını yeterli görmeden tüm alanlarda risk değerlendirmesi yaptıktan sonra, sağlıklı beslenmesini, egzersiz yapmasını sağlamaya çalışmalıyız. Bunda da başarısız kalırsak, hastayı başıboş bırakamayız" ifadelerini kullandı.

"KALP HASTASI OLAN KİŞİLERDE BU İLACIN KULLANILMAMASI TARTIŞILAMAZ"
İlaç sektörünün, parasal konular nedeniyle bu tür ilaçların kullanımını teşvik ettiği iddiaları hakkında da konuşan Tuzcu, "Bu konuda 35 senedir dünyanın dört bir yanında yapılmış binlerce çalışma var. Bu çalışmalara katılan onbinlerce bilimadamı var. Bu onbinlerin katkıda bulunduğu zincirde herkesin suçlu olabileceğini düşünmek doğru değil. İlaç endüstrisinin bu endişeye yol açacak maceraları var. Ancak özellikle kalp hastası olan kişilerde bu ilacın kullanılmaması tartışması kesinlike söz konusu değil" diye konuştu. Tuzcu, risk taşıdığı düşünülen kişiler için ilaç kullanımının ise son çare olarak tercih edilmesi gerektiğini belirtti.

"KAPALI ALANLARDA SİGARA YASAĞI KALP KRİZİ ORANLARINI DÜŞÜRECEK"
Kapalı alanlarda sigara içilmesinin yasaklanmasının Türkiye'de kalp krizi oranlarını düşüreceğinden kesinlikle emin olduğunu söyleyen Tuzcu, bunun sonuçlarının birkaç yıl sonra alınabileceğini, bütün by-pass, stent, veya ilaç tedavilerinden daha etkin bir yöntem olduğunu söyledi. Tuzcu, insan vücudunun spor yapmadan beslenerek yaşamaya uygun dizayn edilmediğini belirterek; asansörlerin, yürüyen merdivenlerin ve motorlu araçların kullanıldığı yaşam tarzının belli ölçülerde değiştirilmesi gerekliliğine işaret etti. Tuzcu, kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde yöneticilerin konuyu gündemde tutarak, öncelikle durum tespiti yapmalarını ve gerekli tedbirleri almalarını; insanların da kendi yaşamlarını, beslenmelerini düzenlemesi gerektiğini dile getirdi.

"DİYETLERDEKİ BESLENME ŞEKİLLERİNİN FAYDALI OLDUĞUNU KANITLAYAN ÇALIŞMA YOK"
Zayıflatmaya yönelik diyetlerde uygulanan beslenme şekillerinin hiçbirinin faydalı olduğunu kanıtlayan bir çalışma olmadığını söyleyen Tuzcu, Akdeniz türü beslenmenin en faydalı beslenme türü olduğunu tekrarladı.

"KİNDAR VE ŞÜPHECİ İNSANLARDA KALP RİSKİ YÜKSEK"
Tuzcu, kalp hastaları içinde kötü hislerle, husumetle dolu, şüpheci veya kindar insanların ölüm ve kalp krizi tekrarı riskinin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu söyleyerek bununla ilgili yapılmış bilimsel çalışmaların olduğunu söyledi.

Prof. Tuzcu, kök hücre tedavisinde yol alındığını, umutlu olduğunu ancak henüz bir çözüm getirmediğini ifade etti.

Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsim
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Bu ürünün satışı durduruldu
Sağlık Bakanlığı tansiyon hastalarının rağbet gösterdiği ürünün satışını durdurdu.

Haberi Oku