Islamo fobinin kökeni, çok eskilere haçlı seferlerine kadar iner ve 1990 yıllarından sonra da bu fobi ciddi şekilde pekiştirildi. Bir çok Avrupalı, günlük yaşamlarında müslimanlardan bahsederken özelikle şöyle konuşurlar: onlar demokrasi ve özgürlük düşmanları, kadın taşlayıcıları, analfabet, cahil ve kıskanç insanlardır vs. Batı' da müslümanlar hakkında buna benzer konuşmalardan kaçmak, ekvator’da, sıcaktan kaçmak gibi bir şeydir. Avrupalı birisine gözlerini kapat ve bana düşüncelerinin perdesinde müslümanlar hakkında gördüklerini anlat diye sorduğunuzda ise; niqaplı kadınlar, intihar eylemleri, araba bombacıları, asılan , boğazı kesilen çocuklar, bağıran göbekli sakalı erkekler, taşlanan kadınları gördüklerini söylerler.
Artık Yahudi,çingene ve komünist düşmanlığından oy toplayamayan ırkçı partiler bütün geleceklerini Müslüman düşmanlığı üzerine kurmuş durumdalar. Bu bariz İslam düşmanlığı libareler tarafındanda desteklenince, Müslümanlar,ciddi bir toplumsal tehlike olarak algılanmaya başlandı.
Media tarafından empoze edilen İslamo fobinin çekirdeğinde ise özelikle şu ön yargılar bulunmaktadır: Müslimanlar her şeyi ele geçiriyorlar, sistematik olarak bizi bitirecekler vs.Buna benzer önyargıları kullanarak, ırkçı partiler İsveç’te oylarını yüzde 10' lara kadar artırdılar, probagandaları ise ” islam tehlikedir”. Bugün İslamo fobi, Aidis ve homoseksüel fobisi kadar yaygın, korkulacak bir toplumsal hysteri haline getirilmiştir. Halbuki 50 yıl öncesine kadar müslüman ülkeleri, daha doğrusu , doğunun hemen hemen bütünü, batının agggressiv saldırısı ve barbarlığı altındaydı ve Kilise Allah'ın düşmanları daha doğrusu müslümanlarla savaşanlara cennet vad ediyordu.
Bir çok Gazetede’ ki liberal yazarlar bile, artık müslümanların bir tehdit olduğunu açıkça tartışmalıyız diyorlar. 1990 yılların başlarında biten soğuk savaştan sonra , Avrupa’da kommunism, Yahudi , çingene, Türk, Kürt, Arap, Yugoslav nefreti de oy toplayamayınca, ırkçı partiler meclise girmek için fobi düzeyinde yeni bir doktorin bulmaları gerekiyordu. O’ da yeşil tehlike, yani islamdı.
İslamo fobi'nin ortaya çıkışı da o yıllara rastlar, 11 eylüldeki saldırılarla islama karşı olan bu önyargılar doruk noktasına ulaştı. Daha önceleri Avrupalılar arasında ciddi şekilde artan islam sempatisi 11 eylüde ki saldırlardan sonra da, korkuya dönüştü. Daha doğrusu dünya ikiye bölündü. Bush o yıllarda bütün hristiyanlar'dan müslümanlara karşı birlik yapmalarını istedi. Aslında sorun İslam değil, bu şekilde post kolonilalist amaçlarına ulaşıp, hala demokraside pek fazla ilerle sağlayamayan, müslüman ülkelerini en kolay yoldan işgal etmek ve ırkçı emelerine ulaşmaktır. İslamo fobi ise onlar için sadece bir araçtır.
USA, Afganistan direnişinde özelikle konservativ müslimanları Sovyetlere karşı kullanmak için Afganistan' da mücahittlerle dayanışma içine girmiş, o yıllarda Bin Ladin Bush'un ortaklığını yapmış, dahası da Reagen zamanında, Bin Ladin yıllın en yürekli erkeği olarak dünyaya lanse edilmişti. Bu destek Rambo gibi filimlerlede pekiştirildi. Daha sonra kendi yaratıkları bu caniyi Afganistan'ın zengin kaynaklarını elle geçirmek için kendisine düşman edip savaş açtiler.. Kendilerini de barış elçileri olarak ilan etiler, Rasmus gibi doğu ve İslam düşmanı bir kişiyi de NATO başkanı yaptılar, özelikle de onu!... Daha doğrusu yaklaşık 40 yıldır süre gelen kolonialist, ırkçı, kirli bir oyunu devam ettirmek için.
Saglicakla kalin….
Kaynak:
Islamofobi, Mattis Gardell, 2011 , Isvec ce