Galatasaray ve Beşiktaş’ın varlıklarının neredeyse 3 katı borcu var. Borçlar uzun vadeli olsa dert değil de büyük bölümünün kısa vadeli olması endişe verici!

Bu yazıyı kaleme almak nereden aklıma geldi diye sorarsanız Galatasaray Başkanı Ünal Aysal’ın Divan Kurulu’nda soruları yanıtlarken verdiği cevaplardan diyebilirim. Galatasaraylılara “İçiniz rahat olsun” diyen Aysal’ın eksi özkaynak ve teknik iflas açıklamasından bahsetmeyeceğim size. Gelir gider dengesinden de... Onlar başka bir yazının konusu ki orada da durum maalesef pek içi açıcı değil. Bu yazının konusu daha çok kısa ve uzun vadeli borçlar…Ve iflas eşiğindeki Yunanistan ile basit bir karşılaştırma. Önce Komşu’dan başlayalım. Yunanistan’ın milli geliri yaklaşık 215 milyar Euro. Ağır tasarruf tedbirleri uygulamak zorunda kalmalarına neden olan borç tutarı ise 352 milyar Euro. İflas riski ötede duran Yunanistan’da borçların milli gelirlerine oranı yüzde 163. Bu oran Türkiye’de ise yüzde 40’ların altında.

BORÇLAR UZUN VADEYE YAYILMALI
Peki bizim ‘taş gibiyiz’ mesajı veren futbol kulüplerinde durum ne? Galatasaray halka açık şirketinde toplam borç tutarı 415 milyon TL. Şirketin toplam bilanço varlığı ise 151 milyon TL. Borç/Varlık oranı da yüzde 274. Varlıkların yaklaşık 3 katı borç var kulüpte. Bu elbette ilk bakışta kötü bir şey olmayabilir. Şirketler en nihayetinde borcu bir kaldıraç olarak kullanır ve böyle büyürler. Buradaki sıkıntı borçların 290 milyon lira gibi büyük bir bölümünün kısa vadeli olmasında. Kısa Vadeli Yükümlülüklerin Toplam Varlıklar’a oranı da yüzde 192. Denebilir ki: “Galatasaray Spor Kulübü Derneği’nin elinde araziler var. Bizim varlıklarımızın hepsi 151 milyon lira değil.” Evet ancak teknik olarak Galatasaray’ın halka açık şirketinde hepsi hepsi bu. Beşiktaş da çok farklı değil. Beşiktaş’ın toplam borcu 452 milyon TL. Bu borcun 298 milyon lirası kısa vadeli. Beşiktaş’ta toplam borcun toplam aktiflere oranı yüzde 249. Kısa vadeli borçların toplam varlıklara oranı da yüzde 165. Tıpkı Yunanistan gibi hatta daha da yüksek. Bu ne anlama geliyor? Elbette kulüplerin kısa vadeli yükümlülüklerini aksatma ihtimali olduğu anlamına geliyor. Örneğin Beşiktaş’ta bir çok futbolcunun alacaklarını tahsil edememesi gibi. Oysa toplam borçiçin bunu söylemiyorum ancak kısa vadede ödenecek yükümlülük tutarının varlıkların 3’te 1’i oranında tutulması daha sağlıklı olabilirdi. Bugünkü koşullarda bu imkânsızsa da kulüp yönetimlerinin borçlarının daha uzun vadeli kaynaklarla finanse etmenin yollarını araması şart gibi görünüyor.




FENERBAHÇE’DE DURUM FARKLI FAKAT TABLO DAHA İYİ
Fenerbahçe’nin bilançosu futbol faaliyetlerini kısmen içinde barındıran bir mali tablo. Fenerbahçe’de borcun varlıklara oranı yüzde 38 gibi hayli düşük bir oranda. Ancak önümüzdeki aylar kısmi birleşmenin sonuçlarını daha net göreceğimiz için şimdiden bir yargıda bulunmak güç.

NİHAT, KARTAL'I İCRAYA VERDİ!
Futbolu bırakıp İspanya'ya yerleşen Nihat Kahveci Beşiktaş Kulübü ve başkanı Yıldırım Demirören aleyhine toplam 2 milyon 440 bin Euro'luk icra takibi başlattı. Ünlü futbolcu sözleşme kapsamında aldığı 1 Haziran 2011 tarihli Yıldırım Demirören imzalı 800 bin Euro tutarındaki senet ve Beşiktaş Futbol Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş.’ye ait 1 milyon 640 bin Euro tutarında 8 ayrı senedin vadeleri geçmesine rağmen ücretine kavuşamayınca 3 Şubat'ta İstanbul İcra Müdürlüğü’ne başvurarak takip başlattı. Beşiktaş'ın takibe itiraz için 1 haftası bulunuyordu.


GAZETE HABERTÜRK / Yavuz BARLAS